FİZİKİ YAPISI

 
FİZİKİ YAPISI

Yüzölçümü :  6.570 km²
Nüfusu :        253.239  (22 Ekim 2000 sayımına göre)
İl Trafik No: 40
Telefon Alan Kodu : 386
Sıcaklık : En düşük -26,7 en yüksek 34 C
Yağış Oranı : Yıllık ortalama 667,5 mm. 

    Kırşehir ili, 39 05' 23" - 30 18' 00" kuzey enlemleriyle,   34 05' 04" - 34 07' 30" doğu boylamları arasında  yer  alır.  Yüzölçümü 6570   kilometrekare   olan   Kırşehir   toprak büyüklüğü yönünden 57. İlimizdir ve ülkemiz topraklarının 1000'de 8,48'ini kaplar.

    Kırşehir İç Anadolu bölgesinin orta Kızılırmak bölümünün de yer alan önemli bir geçiş sahasıdır. Aynı zamanda Ankara,Kırıkkale,Yozgat,Nevşehir,Kayseri ve Aksaray illerine komşudur. İlin deniz seviyesinden yüksekliği 935-1410 m arasında değişmektedir.

    İl merkezi 985 m yüksekliğe sahip olup Kırşehir İli'nin uç noktaları güneyde Ulupınar, kuzeyde Kunurkale; batıda Kaman-büğüz doğuda ise Mucur  Kılıçlı'dır.   İl'in   kuşuçuşu denize uzaklığı güneyde (Akdeniz Anamur burnu) 362 km,kuzeyde ise (Karadeniz, Sinop) 334 km dir.

    Kırşehir doğudan batıya, güneyden kuzeye  giden  karayolu  ulaşım   ağının  ortasında  bulunması  nedeniyle yurdumuzun hemen hemen bütün illeriyle ulaşım olanaklarına sahiptir. Günün her saatinde çevre illere ve diğer illere sefer yapan otobüs işletmeleri mevcuttur.
 

    Kırşehir, kuzeyden Delice Irmak Vadisi, batıdan Kaman-Kılıçözü Vadisi, güneyden Kızılırmak vadisi ve doğudan Seyfe Gölü çöküntü alanı ile çevrilidir.

     Kırşehir il toprakları, Kızılırmak havzasının orta bölümünde ve İç Anadolu kıvrım dağlarının temelini oluşturan Orta Anadolu platosu üzerinde yer alır. İl alanı 2. ve 3. zamanlardan beri şiddetli aşınma uğramıştır.

     Dağlar, ana çıtaları dışında, düzleşerek plato görünümü almıştır. Çok sayıda akarsu, genellikle neojen kalkerlerinden oluşan bu yapıyı, kuzey, güney ve batı yönlerinde derin vadiler açarak parçalamıştır. Yer yer genişleyen vadi tabanlarına 4. zaman eski ve yeni alüvyonlarının dolmasıyla  ilde  tarımsal  etkinlikler  açısından  son  derece  önemli  olan ovalar ortaya  çıkmıştır.  İl  alanının  doğu  kesimi,  2.  ve  3.  zamanlardaki  kıvrılma  ve sıkışmalar  sırasında  çöküntüye  uğramış  ve  kapalı  bir  havza  oluşmuştur.  Yükseltisi 1.110   metre  olan   çöküntü  alanının  tabanı  eskiden  sularla  dolu  iken   4. zaman alüvyonlarının birikmesi sonucu, bugün bu göl  alanı  küçülmüş  ve  Seyfe  Gölü  olarak adlandırılan orta büyüklükte bir göl durumuna dönüşmüştür.

Naldöken dağı

    Görüldüğü gibi Kırşehir’de hemen  hemen tüm   yeryüzü   şekillerine   rastlanmakla birlikte, platolar çoğunluktadır. İlde yükseltisi 1500  metreyi aşan alanlar çok azdır. İl alanının yaklaşık 5000 metre karesi 1000-1500 metre, 1500 metre karesi ise 500-1000 metre yükseltili kesimlerdir.

 

    DAĞLARI:Yayla ve plato görünümünde olan topraklarının  üzerinde  1500 m’ yi aşan dağların   mühim  kısmı, Kızılırmak   ile   bunun   kolu olan Delice  Irmak  arasında  olup başlıca dağları şunlardır;

    En yüksek dağı olan Baran Dağı(1808m), Kargasekmez Dağı(1718m) Kervansaray Dağı(1679m) , Çiçek Dağı (1691m), Aliöllez Dağı(1528m) ve Naldöken Dağı (1504m).

Höyüklü dağı


    Yayla  ve  platolar   Yozgat’a   doğru   yükselirler.  Yayla  ve    platoların    orman  ve  bitki  örtüsü  azdır. Fakat hayvancılığa müsaittir. Platolar kalkerli olup yağmur sularının  yer  altında   toplanıp  alçak  yerlerden   kaynak  olarak  çıkmasını  temin  eder böylece yaz aylarında aşırı kuraklığı önler.

Kargasekmez Dağı

      İlde çok az bir alanı kaplayan dağlar “Kırşehir Masifi” olarak adlandırılan ana plato üzerinde, kuzeyden başlayıp sonra güneybatıya ve güneydoğuya açılarak, il topraklarını parçalamaktadır.  İç  Anadolu  kıvrım  sistemine  bağlı  olarak  açılan  bu  dağlar, Yozgat yöresini   kaplayan    Bozok   platosu   üzerinde   belirginleşen   dağların,  Delice   Irmak Vadisinden sonraki uzantıları ile  Nevşehir’in   kuzeyini   kaplayan   Kızıldağ   kütlesinin kuzeybatı yönündeki uzantıları durumundadır. İldeki dağların en önemlileri  ve   bunların özellikleri şöyle sıralanabilir.

     Obruk dağ’daki Mağara Efsanesi: Obruk dağın kente bakan yüzünde bir mağara vardır. Yöre bu mağaraya ilişkin türlü söylenceler anlatır. En bilinenleri şunlardır:

    İnanışına göre mağaranın içinde ikiye ayrılan yolun birinde bir erkek, öbüründe bir kadın nöbet tutmaktadır. Yol uçsuz bucaksızdır, kimse sonuna varamaz. Mağara suyla doludur. Bir taş atılsa sular taşıp KIRŞEHİR’i basacaktır. Buraya giren, havasızlıktan boğulur. Bu  yüzden  kimse  bu  mağaraya  girmeye  cesaret  edemez. ‘ Suyu taşar  da Kırşehir’i basar’ diye mağaraya ufacık bir taş bile atılmaz.

     Mağarada büyülü bir giysi  vardır.   Ele   alınca   dağılıp   dökülür,   toplanıp   yerine konulursa eski haline döner.

Obruk tepesi

     Mağaranın demir kapısı, ardında durup dinlenmeden birbirine sürtünüp bilinen iki kılıç vardır. Günün birinde bir yiğit bu kapıyı  açacaktır. O  yiğit  bu   kılıçlara   başını kaptırmadan geçerse içerde saklı her şey onun olacaktır.

     Söylencelerden birine göreyse bir zamanlar mağaradaki yollardan biri bir saat ötedeki Karıncalı Köyü’ne çıkmaktaydı. Mağaranın köye açılan ucuna bakanlar gördükleri  bir top  ışıkla   büyülenir,   ardına   düşerler.  Onlar   kovalar,  ışık  kaçar,  bir   türlü   ışığa ulaşamazlar. Işığın ardına düşüp de geri dönen olmamıştır.

     Günün  birinde  mağaranın  ağzı  bir  örümcek  ağıyla  kapanır.  Öyle  korkunç bir görünümü vardır ki kimse buradan  geçmeye  cesaret  edemez.  Bir  zaman  sonra  bir  kuş  bu  örümcek  ağına   yuva  yapar.  Örümcek  ona  dokunmaz.   Kuşun   yavruları olur,büyümeye başlar. Bir gün kocaman bir yılan, yavruları yemek isteyince örümcek onu ağına çeker, yutuverir. Bu yüzden örümcek KIRŞEHİR’de kutsal sayılır.

     Mağara ağzında ‘Obruuuuk’ diye bağırılırsa ‘Obruk’ diye yanıt gelir. İnanışa göre bu yanıtı verenler cin tayfasıdır.

 

 

     Baran dağı kütlesi doğuda merkezi ilçe alanına doğru sokularak Naldöken, Cemele, Kargasekmez dağları ile bunların arasına serpilmiş   Höyüklü,   Obruk   ve   Emirburnu tepelerini oluşturur. Batıda Kaman ilçesinin kuzeydoğusundaki 1.609 yükseltili buzluk dağı da aynı kütlenin devamıdır.

    Kervansaray Dağları: Seyfe Gölü çöküntü alanı ile Kırşehir kenti   arasını   dolduran Kervansaray  Dağları kuzeybatıdan  güneydoğuya   doğru   uzanarak   Mucur   ilçesine sokulur. Mucur yakınlarında aynı yönde uzanan platolar   üzerinde   belirginliği   azalan dağlar, ilçenin kuzeydoğusunda yeniden kabararak, Nevşehir’in kuzeyini kaplayan Kızıl dağ kütlesiyle birleşir.

     Kervansaray dağlarının en yüksek noktası Kırşehir kentinin kuzeydoğusunda kalan 1.679    metre   yükseltili   tepedir.  Aynı   sıranın   öbür   önemli   dorukları   Mucurun kuzeybatısındaki Armutlu dağı ve Köpekli dağı ile ilçenin kuzeydoğusundaki Kırlangıç dağı ve Kızıl dağdır.

     Genellikle bitki örtüsünden yoksun olan bu dağlar akarsuların açtığı derin vadilerle parçalanmıştır. Ayrıca şiddetli aşınma sonucu yer yer düzleşerek platolara dönüşmüştür.

 

    OVALARBu   bölgede bazı   yerlerde   geniş  çöküntü   alanları  ve aşınma ovaları  meydana   gelmiştir.  Bunların   en   önemlisi  1110m.  Yükseklikteki    Seyfe   ovasıdır.  Akarsuların  açtığı  vadiler  dar  ve  derindir.  Önemli  vadiler  Kızılırmak,  Kılıçözü  ve delice ırmak  vadileridir.  Kırşehir  Kılıçözü  vadisi  Çoğuna  kadar  dik  olarak  uzanır. Çoğundan sonra genişler. Vadinin doğu   ve   batısında   taşınma   yolu  meydana  gelen   Çoğun   Ovası  2500 hektar ve 2400 hektarlık Güzler ovası bulunur.

      Kırşehir il alanının %64,5 i paltolarla kaplıdır. Yozgat yöresinde oldukça yüksek olan platoların, Deliceırmak, Kızılırmak yayı içinde kalan bölümleri   önemli   ölçüde    azalır. Çiçekdağı Kırşehir arasında yükseltisi arasında yükseltisi 850-1000 metre arasında olan paltoların yüzeyleri genellikle eosen kalkerleri, marnlar ve alçıtaşı serileriyle örtülüdür. Güneybatı kuzeydoğu yönünde akan derelerin açtığı vadilerle parçalanan platonun büyük bölümü kuru tarıma ayrılmıştır. Orman örtüsünden yoksun olan paltolar, İç Anadolu’nun karasal iklim kuşağı içinde kaldığından, ot bakımından da zengin değildir. Bu durumuyla paltolar daha çok, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine uygundur.

     Kırşehir il merkezinin kuzey ve kuzeydoğusunu kaplayan platoların yükseltisi 500-1.200 metre arasındadır. Bütünüyle çıplak olan ve karstik bir yapı gösteren bu paltolar, kurak ve sıcak yaz aylarında çevre için birer su kaynağı oluşturmaktadır. Kış ve bahar aylarında düşen yağışlar, kalkerli yapıda alt katmanlarına geçmekte ve düşük yükselti basamaklarından yeniden kaynak olarak yüzeye çıkmaktadır. Yer yer tek yıllık çayır otlarıyla kaplı yaylalarda genellikle, küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır.

     Kırşehir kentinin güneyi, batısı  ve   doğusunda  geniş   alanlar   neojende   oluşmuş platolarla örtülüdür. Yükseltileri 1.000-1.200 metreler  arasında   değişen   bu   platolar neojen konglomeraları ile göl kalkerlerinden  oluşmuştur.   Hayvancılık   açısından  çok önemli olan bu platoların yapısı   yumuşak   olduğu   için   aşınma   çok   şiddetli   olmuş, akarsuların açtığı derin vadi oluklarında ve çeşitli   büyüklükteki   çöküntü   alanlarında aşınma ovaları ortaya çıkmıştır. Aşınma ovalarının en önemlisi 1.110   metre   yükseltili Seyfe Ovasıdır.

KIRŞEHİR KALESİ EFSANESİ

    Asırlar önce Kırşehir’de bir bey yaşarmış. Beyliği konusun da kesin bilgiler yoktur. Ama tüm babalar gibi evlat düşkünü bir babaymış. Tanrı ona bir tek oğul ve beylik vermiş. Beyliği Kırşehir de babalığı evinde hüküm sürermiş. Tanrını verdiği evladın iyisi kötüsü, güzeli çirkini olmaz. Eğer bir babanın bir tek çocuğu olursa, tüm sevgileri ve ilgisi de elbette onun üzerinde olur.

     Aradan yıllar geçmiş, beyin oğlu büyüyüp gelişirken, bey ihtiyarlaştığına, kocamışlığına, yolun sonuna yaklaştığına aldırış etmezmiş. “nasıl olsa aslan gibi oğlum var. Yerime o geçer, ocağımı tüttürür. Beyliğimi sürdürür. Adımı yaşatır. Neslimi devam ettirir.” Der gönlünü rahat tutarmış.

     Beyin bu düşüncelerini koruduğu günlerden birinde, oğlan her zaman yaptığı gibi atına binip dağ, dere, tepe, demeden, kırların güzel kokusunu çekermiş burnuna. Doldurmuş ciğerine o temiz havayı. Av avlamış. Oturmuş bir suyun başına, avladığı hayvanların taze leziz etlerinden doya doya yemiş. Artanı da almış yanına tekrar çıkmış yola. Hava kararıncaya kadar rüzgarla yarışmış, kuşlarla şakımış, doğayla haşır neşir olmuş. Akşam yaklaşırken, tutmuş evinin yolunu. “annem bekler babam merak eder.” Diye koşturmuş atını. Tam kente yaklaşıp baba ocağını görmeye başladığı yerde, birden atın ayakları bataklığa saplanmış. Çıpındıkça batmış. Atın ayakları iyiden iyiye gömülmüş balçığa. Yüzlerce kez çırpınmış kurtulmak için. Her çırpınışı her telaşı biraz daha çekmiş onu balçığın içine. Beyin biricik oğlu bağırarak ölümün koynuna gitmiş.

     Acı haber tez duyulur. Oğlanın acı sonu da beye hemen ulaşır. Zavallı bey ne yapsın ne etsin. Çaresizlik içindeki bey, gözyaşlarını içine akıta akıta başını kaldırmış, etrafındakilere donuk gözlerle bakmış. Hiç olmazsa gelecek nesiller, böyle felaketler yaşamasın diye, açıklamış emrini.

     “tüm bölgeye tez haber salın. Herkes atını, arabasını, öküzünü, kağnısını koşsun. İçine kuru yerden kuru topraklar doldurulsun. Bataklığa boşaltsın. Şu sözüm bir emir olarak herkese duyurulsun. Buyruğuma uymayanın başı vurulsun. Bu bataklığın yerinde bir kale yükselsin ki, başka babaların canı yanmasın yiğitler ölmesin.”

     Tüm ihtişamıyla bugün Kırşehir’in ortasında yükselen, kaleye bakarsanız yada üzerinden şehri seyrederseniz, bu öyküyü ve buraya toprak borcu olan köylüleri anımsar kalenin oluşmasından sonra beyin oğlu gibi yiğitlerin o alandaki bataklığa saplanıp, yürekler yanmadığı için Bey’i rahmetle anarsınınz.         

  KIRŞEHİR'İN ZEMİN HARİTASI

     Aliöllez Dağı: Kaman ilçesinin güneyinden başlayıp, güneydoğu yönünde uzanan Aliöllez dağı fazla yüksek olmamasına karşın İbrişim yöresine dek düzenli biçimde uzanır. En yüksek noktası1.528 metredir. Çıplak olan bu dağ sırası özellikle Hirfanlı barajı yönünde derin olarak parçalanmıştır.
     Baran Dağı: Kırşehir kenti  ile  Kaman  ilçesi  arasında   kalan   1000 - 1500   metre yükseltili platolar üzerinde yükselen Baran Dağı, batıdan  güneydoğuya   doğru   uzanır. Yükseltisi 1808 metre olan Baran dağı aynı zamanda ilinde en yüksek noktasıdır.
     Çiçek Dağı: Çiçekdağ ilçesinin batısındaki platonun ortasında yükselen Çiçek dağının yükseltisi,   1.691   metredir.  Genellikle  kretase   kalkerinden    oluşan  Çiçek   dağı, Deliceırmağa akan derelerin  açtığı   derin   vadilerle   parçalanmıştır.   Bozkır   kuşağı içerisinde yer alan Kırşehir’de bozuk nitelikte de olsa orman  örtüsü   bulunan  tek  dağ budur. Orman örtüsü doğudan güneye ve güneybatıya gidildikçe ortadan kalkar. Ağaç ve kültür bitkilerine, ancak vadi tabanlarında rastlanır. Çiçek  dağının  ana  çatısı  dışında , konglomera kalker ve marn gibi maddelerden oluşan yapının yumuşaklarına bağlı olarak hızla aşınmış ve tarım yapılabilen platolara dönüşmüştür.
    Kırşehir ilinin %17 si dağlarla,%65 i yayla ve platolarla ve %18 i ovalarla  kaplıdır. Kırşehir’e yaylalar şehri denilmiştir.Topraklarının 3 de 2 si 500-1200m.Yükseklikteki plato ve yaylalardan ibarettir.
SAAT
 


HANGİ TAKIMLISINIZ?
FENERBAHÇE
GALATASARAY
BEŞİKTAŞ
SİVASSPOR

(Sonucu göster)


 
Bugün 6 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol